- Katılım
- Nis 14, 2019
- Mesajlar
- 1,652
- Tepkime puanı
- 76
- Puanları
- 0
Çanakkale Savaşı ve Hikayeleri
Çanakkale Savaşı’nın nedenleri ve sonuçları nelerdir? Çanakkale Savaşı’nda neler yaşandı? Çanakkale Savaşı nasıl kazanıldı? Çanakkale Savaşı’nın kısa tarihi ve Çanakkale zaferinde yaşanmış gerçek kahramanlık hikayeleri.
Alman ve İngilizler’in sanayı rekabetinden doğan 1. Cihan Harbi başladığı zaman Osmanlı Devleti, İttihat ve Terakkı istibdadı altındaydı. Bu kadro, millı tarihimizin en büyük şahsiyetlerinden biri olan Sultan Abdülhamıd Han’ı yahudı güdümlü bir entrika sonunda tahtından indirerek iş başına gelmişti. Ancak çok geçmeden kısmen gaflet, kısmen de müteselsil ihanetler neticesi olarak devleti felaketten felakete sürüklemişler ve geniş ülkesiyle harp sahası dışında kalması zor olan Osmanlı Devleti’ni askerı ve siyası bakımdan tehlikeli bir noktaya getirmişlerdi.
Oysa 1911 Trablusgarb ve 1912 Balkan Harpleri facialarının açtığı yaralar henüz sarılmamıştı. İç siyasette hasımlarını dehşetli bir terörle bertaraf etmek yoluna giden İttihat ve Terakkı kadrosu, harplerin doğurduğu iktisadı sıkıntıları da istismar etmek suretiyle zengin olma yolunu tutmuştu. Diğer yandan, taraflar arasında kendi içlerinde bir birlik de yoktu. Talat ve Enver Paşalar, Almanlar’a taraf olurken, Cemal Paşa Fransızlar’ın dahil olduğu ıtilaf grubunu tercih etmekteydi. Fakat bu grupta yahudı güdümlü İngilizler vardı. Bunlar harp neticesinde Filistin’i ele geçirip yahudıye ciro etmek hususunda kararlıydılar. Aynı grupta bulunan Ruslar’ınsa, topraklarımız üzerinde tarihı emelleri vardı. Bu yüzden Cemal Paşa’nın teşebbüsleri netice vermedi.
Harp başladıktan kısa bir müddet sonra Rusya’da başgösteren açlık, 1904 ihtilal tecrübesinden geriye kalan komünistlere yeni bir fırsat oluşturdu. Komünistler, bu iktisadı sıkıntıları istismar ederek Çarlık idaresini sarsmaya başladılar. Durumun bir komünist ihtilaline dönüşmemesinin yegane çaresi, müttefiklerince Rusya’ya gıda ve sair yardımlarda bulunmaktı. Ancak bunun için Romanya üzerindeki Galiçya cephesini geçmek, askerı bakımdan oldukça güçtü. Fakat bu sırada Alman istihbaratının tertıbi olan esef verici bir hadise, düşmanın ekmeğine yağ sürdü; Goben ve Breslaw (sonradan Yavuz ve Midilli) adındaki iki Alman zırhlısı, guya düşman takibinden kaçıyormuş gibi bir görünüşle Çanakkale Boğazı’ndan içeriye girdi. İttihat ve Terakkı hükumeti, müttefiklerince protesto edilen bu hareketi, gemilerin satın alındığı yolunda bir cevapla geçiştirmeye çalıştı. Böyle bir tavrın Osmanlı Devleti’ni gereksiz ve vaktinden önce harbe sokacağını hesap edemeyen gafiller, bir de Türk sancağı çektikleri bu gemilerin kumandan ve personelini değiştirmek ihtiyacını dahı hissetmediler. Sadece onları Osmanlı kıyafetine büründürmekle yetindiler. Birkaç gün sonra bu iki zırhlı, guya bir gezinti maksadıyla Karadeniz’e açıldı. Çok sonradan sabit olduğu üzere Enver Paşa’nın talimatıyla önce bir Rus nakliye gemisine saldırdı ve sonra da Sivastopol’u bombardıman etti. Böylece yahudı asıllı Alman amirali Suşon’un oldu bittiye getirmesiyle Osmanlı Devleti, cihan harbi yangınına itilmiş oldu.
Dur Yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir
İşte bu sebepledir ki müttefikler, boğazları geçerek Rusya’ya yardım götürmek ve muhtemel bir komünist ihtilalini önlemek gayesiyle Çanakkale’ye saldırdılar.
250 BİN ŞEHİD
Cihan tarihinin en azametli harplerinden biri olan Çanakkale muharebeleri, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi üç büyük devletin buraya yığdığı en modern zırhlılar ve üç yüz bin kişiden ziyade askere rağmen başarımızla sonuçlanmıştır.
Ama ne pahasına!.. 250.000 harp sahasında, takriben 150.000 de hastahanelerde olmak üzere 400.000 vatan evladının şehadet şerbetini içmesi neticesi...
İttihatçıların kötü idarelerine ve askerı bakımdan binbir noksanlığa rağmen Mehmetçik, silah kifayetsizliğini ımanıyla telafı ederek Osmanlı’nın tarihine en son altın sayfalarından birini Çanakkale’de ilave etmiştir.
Çanakkale Savaşı’nın nedenleri ve sonuçları nelerdir? Çanakkale Savaşı’nda neler yaşandı? Çanakkale Savaşı nasıl kazanıldı? Çanakkale Savaşı’nın kısa tarihi ve Çanakkale zaferinde yaşanmış gerçek kahramanlık hikayeleri.
Alman ve İngilizler’in sanayı rekabetinden doğan 1. Cihan Harbi başladığı zaman Osmanlı Devleti, İttihat ve Terakkı istibdadı altındaydı. Bu kadro, millı tarihimizin en büyük şahsiyetlerinden biri olan Sultan Abdülhamıd Han’ı yahudı güdümlü bir entrika sonunda tahtından indirerek iş başına gelmişti. Ancak çok geçmeden kısmen gaflet, kısmen de müteselsil ihanetler neticesi olarak devleti felaketten felakete sürüklemişler ve geniş ülkesiyle harp sahası dışında kalması zor olan Osmanlı Devleti’ni askerı ve siyası bakımdan tehlikeli bir noktaya getirmişlerdi.
Oysa 1911 Trablusgarb ve 1912 Balkan Harpleri facialarının açtığı yaralar henüz sarılmamıştı. İç siyasette hasımlarını dehşetli bir terörle bertaraf etmek yoluna giden İttihat ve Terakkı kadrosu, harplerin doğurduğu iktisadı sıkıntıları da istismar etmek suretiyle zengin olma yolunu tutmuştu. Diğer yandan, taraflar arasında kendi içlerinde bir birlik de yoktu. Talat ve Enver Paşalar, Almanlar’a taraf olurken, Cemal Paşa Fransızlar’ın dahil olduğu ıtilaf grubunu tercih etmekteydi. Fakat bu grupta yahudı güdümlü İngilizler vardı. Bunlar harp neticesinde Filistin’i ele geçirip yahudıye ciro etmek hususunda kararlıydılar. Aynı grupta bulunan Ruslar’ınsa, topraklarımız üzerinde tarihı emelleri vardı. Bu yüzden Cemal Paşa’nın teşebbüsleri netice vermedi.
Harp başladıktan kısa bir müddet sonra Rusya’da başgösteren açlık, 1904 ihtilal tecrübesinden geriye kalan komünistlere yeni bir fırsat oluşturdu. Komünistler, bu iktisadı sıkıntıları istismar ederek Çarlık idaresini sarsmaya başladılar. Durumun bir komünist ihtilaline dönüşmemesinin yegane çaresi, müttefiklerince Rusya’ya gıda ve sair yardımlarda bulunmaktı. Ancak bunun için Romanya üzerindeki Galiçya cephesini geçmek, askerı bakımdan oldukça güçtü. Fakat bu sırada Alman istihbaratının tertıbi olan esef verici bir hadise, düşmanın ekmeğine yağ sürdü; Goben ve Breslaw (sonradan Yavuz ve Midilli) adındaki iki Alman zırhlısı, guya düşman takibinden kaçıyormuş gibi bir görünüşle Çanakkale Boğazı’ndan içeriye girdi. İttihat ve Terakkı hükumeti, müttefiklerince protesto edilen bu hareketi, gemilerin satın alındığı yolunda bir cevapla geçiştirmeye çalıştı. Böyle bir tavrın Osmanlı Devleti’ni gereksiz ve vaktinden önce harbe sokacağını hesap edemeyen gafiller, bir de Türk sancağı çektikleri bu gemilerin kumandan ve personelini değiştirmek ihtiyacını dahı hissetmediler. Sadece onları Osmanlı kıyafetine büründürmekle yetindiler. Birkaç gün sonra bu iki zırhlı, guya bir gezinti maksadıyla Karadeniz’e açıldı. Çok sonradan sabit olduğu üzere Enver Paşa’nın talimatıyla önce bir Rus nakliye gemisine saldırdı ve sonra da Sivastopol’u bombardıman etti. Böylece yahudı asıllı Alman amirali Suşon’un oldu bittiye getirmesiyle Osmanlı Devleti, cihan harbi yangınına itilmiş oldu.
Dur Yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir
İşte bu sebepledir ki müttefikler, boğazları geçerek Rusya’ya yardım götürmek ve muhtemel bir komünist ihtilalini önlemek gayesiyle Çanakkale’ye saldırdılar.
250 BİN ŞEHİD
Cihan tarihinin en azametli harplerinden biri olan Çanakkale muharebeleri, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi üç büyük devletin buraya yığdığı en modern zırhlılar ve üç yüz bin kişiden ziyade askere rağmen başarımızla sonuçlanmıştır.
Ama ne pahasına!.. 250.000 harp sahasında, takriben 150.000 de hastahanelerde olmak üzere 400.000 vatan evladının şehadet şerbetini içmesi neticesi...
İttihatçıların kötü idarelerine ve askerı bakımdan binbir noksanlığa rağmen Mehmetçik, silah kifayetsizliğini ımanıyla telafı ederek Osmanlı’nın tarihine en son altın sayfalarından birini Çanakkale’de ilave etmiştir.