Kimin Son Sözü La İlahe İllallah Olursa O Kişi Cennete Girer Hadisi | İslami Forum, Dini Forum, İslami Forum Sitesi

Kimin Son Sözü La İlahe İllallah Olursa O Kişi Cennete Girer Hadisi

Admin

Administrator
Yönetici
Admin
Katılım
Nis 14, 2019
Mesajlar
1,652
Tepkime puanı
76
Puanları
0
Kimin Son Sözü La İlahe İllallah Olursa O Kişi Cennete Girer Hadisi

634

Ölmek üzere olan kimseye ne telkin edilir? Ölmeden önce “Allah’tan başka ilah yoktur” (La ilahe illallah) demenin fazileti ile ilgili hadis-i şerif.
Mu’az radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kimin son sözü, “Allah’tan başka ilah yoktur” (La ilahe illallah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer.” (Ebu Davud, Cenaiz 20; Hakim, el-Müstedrek, I, 351)

Ebu Sa’ıd el-Hudrı radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Ölmek üzere olanlarınıza La ilahe illallah demeyi telkin ediniz!” (Müslim, Cenaiz 1, 2.Ayrıca bk. Ebu Davud, Cenaiz 16; Tirmizı, Cenaiz 7; Nesaı, Cenaiz 4; İbni Mace, Cenaiz 3)

Hadisleri Nasıl Anlamalıyız?

İslam tam anlamıyla Allah’ın bir olduğu inancı (tevhid) üzerine kurulmuş bir dindir. Müslüman, kendisine Yüce Yaratıcı tarafından bahşedilmiş olan ömrünü tevhid inancına bağlı olarak yaşamak durumundadır. Bunu başarabildiği ölçüde her iki dünyada mutlu olacaktır.

Dünyadan ahirete ölüm denen tabiı bir olayla geçilmektedir. Ölüm, bir anlamda dünya ile ahiretin kavuşma noktası olmakla beraber, herkes için bir evden ötekine göç etmek gibi pek kolay ve basit bir hadise de değildir. Fevkalade büyük sıkıntıları ve tehlikeleri olan bir olaydır. İnsanın can derdine düştüğü, nefsin ve şeytanın olanca gücüyle kişiyi sapıtmaya ve öteki dünyadaki hayatını zehir etmeye çalıştığı çok tehlikeli bir geçiş devresidir. ahiret hayatını şekillendirecek güzel veya kötü sondan (hüsn-i hatime veya su-i hatime) birinin gerçekleşeceği bir sahnedir. İşte bu sahneyi yaşamakta olan yani sekerat-ı mevt halinde bulunan kimselere, hadislerde ifade buyurulduğu gibi “mevta” yani ölü gözüyle bakılır. Ama onlar henüz ölmüş değildirler; muhtazar yani ölümleri yaklaşmış kişilerdir.

Birinci hadiste sevgili Peygamberimiz bu durumda olan kimseler hakkında genel bir tesbit yapmakta ve “kimin son sözü, “Allah’tan başka ilah yoktur” (La ilahe illallah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer” buyurmaktadır. Bu konudaki hassasiyeti vurgulayan ve cennete girme müjdesini pekiştiren daha bir çok rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetleri topluca görmek isteyenler Tecrid Tercemesi’ne bakabilirler. (IV 264-274)

Burada şu hususa da işaret etmek yerinde olacaktır. Kelime-i tevhid, kalpteki imanın işaretidir. Binaenaleyh hadisimizin anlamı “Kim, son anında Allah’a ve Resulüne inanmış olarak ahirete göçerse, cennete girer” demek olur. Bu, herhangi bir sebeple kelime-i tevhidi açıkça söyleyemeyen kimselerin cehennemlik olduğu gibi yanlış bir anlayışı önler.

Müşrik bir kimse iken kelime-i tevhidi söyleyen ve ölüm anına kadar ona ters düşecek bir davranışta bulunmayan kimse cennete girer. Aynı şekilde Kelime-i tevhidi son nefesinde söyleme başarısını gösteren müslüman da, günahları sebebiyle cehenneme gitse bile sonuçta cennete girer. Hatta son nefesinde kelime-i tevhidi söyleyen kimse, doğrudan cennete girer. Hadisteki tesbit ve müjde ancak bu son şıkta gerçekleşir. Son nefesinde kelime-i tevhidi söyleyemeyen mü’minlerle onu söyleyenlerin farkı da bu son şıkta ortaya çıkar. Onun için son nefes çok önemlidir. Allah Teala bizlere “son nefeste imanımızı yoldaş eylesin.”

La ilahe illallah demek elbette Muhammedü’r-resulullah cümlesini söylemeyi de gerektirir. En azından Hz. Peygamber’in peygamberliğinin inkar edilmemesi veya onun sadece Arap milletine gönderilmiş bir peygamber olduğunun iddia edilmemesi şartını ortaya koyar. Aksi halde la ilahe illallah demek, kişinin Müslüman sayılması için yeterli olmaz. Zira Hz. Muhammed’in peygamberliğini veya peygamberliğinin evrenselliğini inkar ederek müslüman olunamaz.

ahirette yegane değer ölçüsü iman olduğu için, ölüm denen bu zor geçitteki yolcuya yapılabilecek en büyük yardım, onun kelime-i tevhidi veya kelime-i şehadeti söylemesine yardımcı olmaktır. Kendiliğinden bunu söyleyebilene ne mutlu. O müthiş anda, ölmek üzere olan kişinin çevresinde bulunan eş-dost ve akrabasına düşen en önemli görev, feryad ü figan ile ortalığı gürültüye boğmak değil, uygun ve yumuşak bir tarzda, hatta “sen de söyle!” demeden, onun duyabileceği şekilde kelime-i tevhid veya kelime-i şehadeti okumaktır. İkinci hadisteki “Ölmek üzere olanlarınıza la ilahe illallah demeyi telkin ediniz” tavsiyesi böylece yerine getirilmiş olur. Bu, ölmek üzere olan kişiye son anda çok değerli bir ahiret armağanı veya azığı sunmak demektir.

İkinci hadisteki tevhid telkininin, ölümden sonra kabir başında yapılan telkinle doğrudan bir alakası yoktur. Ancak hem ölümden önce hem de ölümden sonra telkin yapılabileceği görüşünde olan alimler de yok değildir. Nitekim “Ölülerinize Yasın okuyunuz” (Ebu Davud, Cenaiz 19-20; İbni Mace, Cenaiz 4; Ahmed İbni Hanbel, Müsned V, 26, 27; İbni Hibban,Sahih, V, 3) hadisi de hem ölümden önce hem ölümden sonra Yasın okuma tavsiyesi olarak anlaşılmaktadır.

Ayrıca burada doğumdan ölüme tevhid telkini’nin dinimizde öngörülmüş olduğuna da dikkat çekmekte fayda vardır. İbni Abbas radıyallahu anhüma’nın Hz. Peygamber’e nisbet ederek bildirdiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, “İlk söz olarak çocuklarınıza güzelce la ilahe illallah demeyi öğretiniz!” buyurmuştur. Hz. Peygamber’in bizzat kendisi de Haşimoğullarının çocukları konuşmaya başladığı zaman onlara “Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, acizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah’a hamdederim” de ve tekbir getirerek O’nun şanını yücelt” anlamındaki İsra suresinin 111. ayetini yedi kere öğretip söyletirdi. Sahabiler de çocukları konuşmaya başladığı zaman, ilk söyledikleri söz bu olsun diye yedi kere La ilahe illellah dedirtmeyi güzel görürlerdi (Bu bilgiler için bk. Abdürrezzak, Musannef, IV, 334).

Bütün bu rivayetler, müslümanın hayatının doğumdan ölüme bir tevhid çizgisine sahip olduğunu göstermektedir.

Hadislerden Öğrendiklerimiz

1. Son nefeste imanla giden, cennete girer.

2. Dili kelime-i tevhidi söylemeye alıştırmak gerekir.

3. Hz. Peygamber, düzgün konuşmaya başladıkları zaman çocuklara ilk olarak kelime-i tevhidi öğretmeyi, ölmek üzere olanlara da kelime-i tevhidi söylemesini telkin etmeyi tavsiye buyurmuştur.

4. Müslümanın hayatı tevhid telkini ile başlayıp tevhid telkini ile biter.

5. Mutluluk ve kurtuluş Müslümanlıktadır.

6. Son nefesini vermek üzere olanlara yapılabilecek en büyük iyilik, kelime-i tevhidi söylemelerini telkin etmektir.

7. Son nefesini vermek üzere olanlar, ölü hükmündedirler. Bu yüzden onlara “mevta” denilebilir.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları