Sünnetin Kısımları Nelerdir? | İslami Forum, Dini Forum, İslami Forum Sitesi

Sünnetin Kısımları Nelerdir?

Admin

Administrator
Yönetici
Admin
Katılım
Nis 14, 2019
Mesajlar
1,652
Tepkime puanı
76
Puanları
0
Sünnetin Kısımları Nelerdir?

Sünnetin kısımları nelerdir? Sünnetin kısımları maddeler halinde...
Terim anlamından da anlaşıldığı gibi sünnet; kavlı, fiilı ve takrırı olmak üzere üç kısma ayrılmaktadır.

1. Kavli Sünnet
Hazreti Peygamber'in herhangi bir konu hakkındaki sözlü beyanıdır. Onun sözleri ve beyanları bu gruba girer. (ص) قال رسول الله veya قال النبي (ص) ibareleriyle başlayan hadisler kavlı sünnete örnektir. Sünnetin bu kısmına hadis de denilmiştir. Kavlı sünnete bir misal olarak şu hadisi zikredebiliriz:

Ebu Musa el-Eş’arı radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Mü’minin mü’mine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sımsıkı kenetleyip tutan binalar gibidir.”

Hazreti Peygamber bunu açıklamak için, iki elinin parmaklarını birbiri arasına geçirerek kenetledi.[1]
 

Admin

Administrator
Yönetici
Admin
Katılım
Nis 14, 2019
Mesajlar
1,652
Tepkime puanı
76
Puanları
0
2. Fiili Sünnet
Hazreti Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in namaz, oruç, hac, zekat gibi çeşitli ibadetler ve diğer tüm dini uygulamalar ile ilgili olarak, sahabenin nakletmiş olduğu haberlerdir.

رأيت رسول الله (ص) فعل كذا.. veya كان النبي (ص) يفعل كذا...

şeklinde başlayan hadisler, fiilı sünnete örnektir.

Hazreti İbnu Abbas (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem üzüntü sırasında şu duayı okurdu: "Halım ve Azım Allah'tan başka ilah yoktur. Büyük Arş'ın Rabbi Allah'tan başka ilah yoktur. Yüce Arş'ın Rabbi, arzın, semavat'ın Rabbi Allah'tan başka ilah yoktur."[2]
 

Admin

Administrator
Yönetici
Admin
Katılım
Nis 14, 2019
Mesajlar
1,652
Tepkime puanı
76
Puanları
0
3. Takriri Sünnet
Sahabe tarafından yapılan bir işi, bir davranışı Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in reddetmeyip susmasıdır. Başka bir ifadeyle hoş görüp tasvip etmesidir. Mesela, su bulamadığı için teyemmümle namaz kılan kimse namazdan sonra su bulduğu halde namazı tekrar etmemiş, Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de bunu tasvip etmiştir. Başka bir örnek:

Amr b. el-As'tan rivayet edilmiştir. O şöyle dedi: “Zatü's-Selasil Gazası” sırasında soğuk bir gecede ihtilam oldum. Hasta düşer, ölürüm korkusuyla boy abdesti almaktan çekindim. Hemen teyemmüm ettim ve arkadaşlarıma sabah namazını kıldırdım. Olayı Hazreti Peygamberimize haber verdiler. Bana, 'Amr' dedi. Cünüb olduğun halde arkadaşlarına namaz kıldırmışsın öyle mi?' Beni yıkanmaktan alıkoyan sebebi kendisine haber verdim ve Ben Allah'ın (Kur'an-ı Kerim'de) ‘nefislerinize kıymayın, Allah size karşı pek merhametlidir' buyurduğunu işittim” dedim. Bunun üzerine Hazreti Peygamber gülümsedi ve bir şey söylemedi".[3]

Yukarıda açıklanan sünnet çeşitlerini ve örneklerini inceleyecek olursak, birincisinde Hz, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in sözlü bir beyanı, ikincisinde bir fiili, üçüncüsünde de bir olay karşısındaki tavrı söz konusudur. Bu tavır sükut ve gülümsemek şeklinde olduğu için yapılan işin Hazreti Peygamber tarafından tasvıb edildiği anlaşılmaktadır. Bu durum takriri sünnete örnektir.

Açık hüküm bulunmayan konulardaki sahabe görüşü ile sahabe uygulamaları da Takriri sünnet sayılmıştır. Çünkü sahabe, Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'le sık sık görüşüyor ve yaptıkları işleri O'na arz ediyorlardı. Hazreti Peygamber de onların yaptıkları işleri görüyor ve düştükleri hataları düzeltiyordu. Böylece Sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in devamlı gözetimi altında bulunan sahabe'nin görüşü de bir bakıma Hazreti Peygamber'in görüşü gibi değerlendirilmekteydi. Bu yüzden sahabı görüşü Takriri sünnet'ten sayılmıştır. Mesela:

Huzeyfe (r.a.)’dan rivayet olunduğuna göre: "Bizler Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte bir yemekte hazır bulunduğumuz zaman ilkin o elini uzatıp yemeğe başlamadıkça biz elimizi uzatmazdık" demiştir.

(Müslim, Kitabu'l-Eşribe, VI, 245)

[1] Buharı, Salat 88; Müslim, Birr 65

[2] Buhari, Da’avat, 27

[3] Ebu Davud, Tahare, I, 92