Sevde ismi ,Sevde isminin anlamı nedir ?
Siyahlık, esmerlik, Esmer güzeli, Mü'minlerin annelerinden birisinin Adı Hz. Sevde.
Hz.Sevde (r.a)
Haticetü'l Kübra (r.a) , Allah'ın (c.c) rahmetine kavuştuktan sonra Resullullah (s.a.v) Zema'nın kızı Sevde ile evlendi. Bu hanım Ensar kabilesinden Amr oğlu Sekran'dan dul kalmıştı. Aynı zamanda İslamiyet yolunda akrabasını terkedip Hicrete mecbur olan mü'minlerden birisi idi.
İslamiyet uğrunda çok eziyetler çekmiştir. Kocası ile birlikte Mekkeden Habeşistana hicret etmişti. Müşrik olan yakın akrabaları onun bu gidişinden dolayı çok kızdılar. Kureyşin en kuvvetli kabilesinin kızı idi.
Hicretten dönünce kocası Sekran, Allah'ın (c.c) rahmetine kavuştu. Resulullah'ın (s.a.v) baş yardımcılarından birisi idi. İnancı çok kuvvetli, İslamiyeti kavi idi. Din yolunda iki defa Habeşistana hicret etmişti. Vefat ettiği zaman doğru ve dürüst zevcesi Sevde'yi kimsesiz, öksüz ve yardımcısız bıraktı. O, tek başına Mekke'den kalktı. Eğer kabilesine gitseydi ona her türlü işkence yapılacak, dininden caydırılmaya çalışılacaktı. Eğer Onların bu isteklerini kabul etmezse sonuç ölümüne kadar gidilecekti.
İslamiyete ne derece bağlı olduğunu bilen Resulullah (s.a.v) onun bu halini haber alınca, Allah'ın (c.c) ve Resulünün en şiddetli düşmanı olan kabilesi tarafından tazyik edilmesinden korktu. Bunun içindir ki onu derhal himayesi altına aldı. Zira Resulullah (s.a.v) merhamet, vicdan ve şefkat timsali idi. Onunla evlenmek teklifinde bulundu. Taki İslamiyet yolunda çektiği acılar ve gördüğü kötülüklerin karşılığı ona ödensin, darlıktan kurtulsun. Bu evlilikten, belki en büyük gaye, Resulullah (s.a.v) ve kabilesine şiddetle düşman olan Hz. Sevde'nin (r.a) kabilesi Beni Abdişems ile bir dereceye kadar da olsa sulhün tesisi idi...
Evet, bu mübarek hanımın cihadı, ihlası ve çektikleri acıların en güzel karşılığı O'nunla evlenmekten daha üstün ne olabilirdi?
Bu evlenmenin bütün gayelerine Resulullah (s.a.v) erişti. Herkes Resulullah'ın bu hareketini takdirle karşıladı. Evelendikten sonra hanımın kabilesi Resulullah'a (s.a.v) karşı biraz da olsa düşmanlıklarını hafiflettiler. Hz. Sevde (r.a) kendini bekleyen ölüm ve tehlikelerden kurtulmuş oldu.
Ey insaflılar!.. Eger Peygamberimiz'in (s.a.v) bu evlenmesi nefsani olsa idi, bu dul ve 55 yaşında olan yaşlı bir kadınla mı olurdu?... Taptaze, iman etmiş bakire nice kureyş kızları vardı. Doğruluğun, faziletin şefkatin ve merhametin kaynağı olan Resulullah (s.a.v) şehvetperestlikten münehzehtir. O'nun istediği şey İslam'ın yayılması ve halkın kalbine yerleşmesiydi. Hz. Sevde'nin (r.a) kavmi bu evlilikten sonra Allah'ın (c.c) seçtiği din olan İslam Dini'ne grup grup girdiler. Çünkü bu insani hareketten dolayı İslam Dini'nin doğruluğuna inandılar ve onu sevdiler. Hz. Muhammed'in (s.a.v) ahlakı, vefakarlığı ve yüce himmeti onları adeta büyülemişti...
Hz. Sevde (r.a) validemiz, Resulullah'la (s.a.v) beş sene mutlu bir arkadaşlık yaptılar... Hicretin birinci yılında vefat edince Hz. Peygamber (s.a.v) Hz. Aişe (r.a) ile evlendiler.
Siyahlık, esmerlik, Esmer güzeli, Mü'minlerin annelerinden birisinin Adı Hz. Sevde.
Hz.Sevde (r.a)
Haticetü'l Kübra (r.a) , Allah'ın (c.c) rahmetine kavuştuktan sonra Resullullah (s.a.v) Zema'nın kızı Sevde ile evlendi. Bu hanım Ensar kabilesinden Amr oğlu Sekran'dan dul kalmıştı. Aynı zamanda İslamiyet yolunda akrabasını terkedip Hicrete mecbur olan mü'minlerden birisi idi.
İslamiyet uğrunda çok eziyetler çekmiştir. Kocası ile birlikte Mekkeden Habeşistana hicret etmişti. Müşrik olan yakın akrabaları onun bu gidişinden dolayı çok kızdılar. Kureyşin en kuvvetli kabilesinin kızı idi.
Hicretten dönünce kocası Sekran, Allah'ın (c.c) rahmetine kavuştu. Resulullah'ın (s.a.v) baş yardımcılarından birisi idi. İnancı çok kuvvetli, İslamiyeti kavi idi. Din yolunda iki defa Habeşistana hicret etmişti. Vefat ettiği zaman doğru ve dürüst zevcesi Sevde'yi kimsesiz, öksüz ve yardımcısız bıraktı. O, tek başına Mekke'den kalktı. Eğer kabilesine gitseydi ona her türlü işkence yapılacak, dininden caydırılmaya çalışılacaktı. Eğer Onların bu isteklerini kabul etmezse sonuç ölümüne kadar gidilecekti.
İslamiyete ne derece bağlı olduğunu bilen Resulullah (s.a.v) onun bu halini haber alınca, Allah'ın (c.c) ve Resulünün en şiddetli düşmanı olan kabilesi tarafından tazyik edilmesinden korktu. Bunun içindir ki onu derhal himayesi altına aldı. Zira Resulullah (s.a.v) merhamet, vicdan ve şefkat timsali idi. Onunla evlenmek teklifinde bulundu. Taki İslamiyet yolunda çektiği acılar ve gördüğü kötülüklerin karşılığı ona ödensin, darlıktan kurtulsun. Bu evlilikten, belki en büyük gaye, Resulullah (s.a.v) ve kabilesine şiddetle düşman olan Hz. Sevde'nin (r.a) kabilesi Beni Abdişems ile bir dereceye kadar da olsa sulhün tesisi idi...
Evet, bu mübarek hanımın cihadı, ihlası ve çektikleri acıların en güzel karşılığı O'nunla evlenmekten daha üstün ne olabilirdi?
Bu evlenmenin bütün gayelerine Resulullah (s.a.v) erişti. Herkes Resulullah'ın bu hareketini takdirle karşıladı. Evelendikten sonra hanımın kabilesi Resulullah'a (s.a.v) karşı biraz da olsa düşmanlıklarını hafiflettiler. Hz. Sevde (r.a) kendini bekleyen ölüm ve tehlikelerden kurtulmuş oldu.
Ey insaflılar!.. Eger Peygamberimiz'in (s.a.v) bu evlenmesi nefsani olsa idi, bu dul ve 55 yaşında olan yaşlı bir kadınla mı olurdu?... Taptaze, iman etmiş bakire nice kureyş kızları vardı. Doğruluğun, faziletin şefkatin ve merhametin kaynağı olan Resulullah (s.a.v) şehvetperestlikten münehzehtir. O'nun istediği şey İslam'ın yayılması ve halkın kalbine yerleşmesiydi. Hz. Sevde'nin (r.a) kavmi bu evlilikten sonra Allah'ın (c.c) seçtiği din olan İslam Dini'ne grup grup girdiler. Çünkü bu insani hareketten dolayı İslam Dini'nin doğruluğuna inandılar ve onu sevdiler. Hz. Muhammed'in (s.a.v) ahlakı, vefakarlığı ve yüce himmeti onları adeta büyülemişti...
Hz. Sevde (r.a) validemiz, Resulullah'la (s.a.v) beş sene mutlu bir arkadaşlık yaptılar... Hicretin birinci yılında vefat edince Hz. Peygamber (s.a.v) Hz. Aişe (r.a) ile evlendiler.