Mescidi Kıbleteyn Nedir? | İslami Forum, Dini Forum, İslami Forum Sitesi

Mescidi Kıbleteyn Nedir?

Admin

Administrator
Yönetici
Admin
Katılım
Nis 14, 2019
Mesajlar
1,653
Tepkime puanı
76
Puanları
0
Mescidi Kıbleteyn Nedir?

636

Kıbleteyn Mescidi ne zaman yapıldı? Mescid-i Kıbleteyn’e neden “iki kıbleli mescit” denilmiştir? Mescid-i Kıbleteyn (İki kıbleli mescit) nerededir?

Medine’de bulunan bu mescidin özelliği, ilk kıble değişikliğine sahne olmasıdır: İslam’ın ilk yıllarında namazlarda kıble olarak Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya doğru dönülürken, hicretten sonra 16. ncı ayda kıble, Mekke’deki Mescid-i Haram’a çevrilmiştir.

MESCİD-İ KIBLETEYN’E NEDEN “İKİ KIBLELİ MESCİT” DENİLMİŞTİR?

Kur’an-ı Kerîm’de bu değişiklik şöyle açıklanır: “Yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz. Seni sevdiğin kıbleye mutlaka çevireceğiz. Hemen yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Ey mü’minler! Siz de nerede olursanız olun, yüzlerinizi onun tarafına çevirin. Nereye çıkıp gidersen git, yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Bu elbette, Rabb’inden gelen bir gerçektir.. Bu ayetler inince, namazlar Kabe’ye doğru kılınmaya başlanmıştır. Öyle ki, bu hükmü bildirmek için, Benî Seleme Mescidi’ne giden bir sahabî, cemaat ikindi namazının rukuunda iken gelmiş ve kıble değişikliğini bildirmişti. İmam namazı bozmaksızın, safları Mekke tarafına çevirmiş, geri kalan rekatları yeni kıbleye doğru kıldırmıştır. Bir namazın içinde iki kıbleye birden dönüldüğü için, bu mescide “Mescid-i Kıbleteyn” (İki kıbleli mescit) adı verilmiştir.

Kıble değişikliğinin, Hz. Peygamber’in Benî Seleme Mescidi’nde misafir olarak bulunduğu bir sırada vuku bulduğu da söylenmiştir. İbn Ömer’in nakline göre, kıble değişikliği haberi, Medine’de diğer bir mescit olan Kuba’ya ertesi gün sabah namazında ulaşmış, yüzleri Şam’a doğru olan cemaat, Kabe’ye doğru dönmüşlerdi.

Dipnotlar:
[1] Bakara, 2/144. [2] Bakara, 2/149. krş. 2/150. [3] bk. Buharî, İman, 30; Tefsîru sure, 2/ 12, 15-19; Müslim, Mesacid, 13; Nesaî, Salat, 24, Kıble, 3; Darimî, Salat, 30; A. İbn Hanbel, I, 250, IV, 304; Tirmizî, Tefsîru sure, 2/ 10; Kurtubî, age, II, 107-109; İbn Kesîr, age, I, 134-136.